SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CİHAD BAHSİ

<< 2600 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دَاوُدَ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ عُمَرَ عَنْ إِسْمَعِيلَ بْنِ جَرِيرٍ عَنْ قَزَعَةَ قَالَ قَالَ لِي ابْنُ عُمَرَ هَلُمَّ أُوَدِّعْكَ كَمَا وَدَّعَنِي رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَسْتَوْدِعُ اللَّهَ دِينَكَ وَأَمَانَتَكَ وَخَوَاتِيمَ عَمَلِكَ

 

İbn Ömer Kaze'a'ya hitaben

 

"Gel! Ben seni Rasûlullah (s.a.v.)'in (mücahidleri ve) beni uğurladığı gibi uğurlayayım" dedi (ve şöyle dua etti):

 

"Senin dinini, emanetini ve amellerinin sonuçlarını Allah'a emânet ediyorum"

 

 

İzah:

Tirmizi deavât; İbn Mâce, cihâd; Ahmed b. Hanbel, II, 7, 25, 38, 136, 358.

 

Hz. Nebi yolculuğa çıkan mücâhidleri uğurlarken, "Senin dinini, arkanda emanet olarak bıraktığın çoluk-çocuğunu ve diğer emânetlerini Allah'a emanet ediyorum ve ondan muhafaza etmesi­ni hayatın boyunca yapacağın amellerini hayırla neticelendirmesini diliyorum" diye dua ederdi.

 

İbn Ömer, Kaze'a'yı bu şekilde uğurlamış ve Hz. Nebiin mücâ­hidleri bu şekilde uğurladığını ifâde etmiştir.

 

Bir hadis-i şerifte ifâde edildiğine göre, "Azîz ve celîl olan Allah'a bir şey emânet edildiği zaman o şeyi mutlaka muhafaza eder"[bk. Ahmed b. Hanbel, II, 87.]. O emâneti he­der olmaktan korur. Ona musallat olan zâlimleri dünyada ve âhirette ceza­landırır.